Yazılım Departmanı Yönetmenin Zorlukları

İş hayatıma hep büyük yapıların içinde sürdürdüm.

İlk çalıştığım yıllarda çalıştığım firma yazılım departmanı kurdu.

6 kişilik bu ekip; 3 yıl gibi küçük bir zamanda ilk erp / crm versiyonunu kasa operasyon sistemlerinden başlayarak hayata geçirdi ve 5 yıl içinde müthiş bir hızla geliştirdiler.

O zamanlar ben toy bir gencim işin arka plan mutfağını hiç düşünmedim.

Daha sonra o firmadan ayrılıp başka bir firmaya geçtim. Yine genç ve deneyimsizim. Çok bilgili bir CEO ile çalışma fırsatım oldu.

Her toplantıda IT muhakkak yanında olurdu ve 3. taraf yazılımlarda hep sorunlar yaşardık.

Bir gün toplantıda CEO’ya "neden bir yazılım departmanı kurup kendi erp / crm yazılımımızı yaptırmıyoruz" diye sordum.

Cahilin cesareti; bir kangal köpeğini mıncıklayan bebeğe benzer derler ya… işte o cesaret karşısında CEO erinmedi bana cevap verdi.

“O işleri daha önceden çok denedik Ferhat” dedi “birçok projede büyük zaman ve para kaybettik kolay süreçler değil ve ben böyle bir projeye tekrardan kalkışmam” diye ilave etti.

Sözlerine hiçbir anlam veremedim birkaç yazılımcı tutup parasını verip yaptıracağız işte. Diğer çalıştığım firma bunu çok iyi bir şekilde başarmıştı!

İşte IT dünyasında işi bilmeyen her sazan kendi yazılımımızı yazdıralım diye bodozlama konuya dalar.
Sanıyoruz ki Windows’u Bill Gates yazdı, Steve Jobs Macintosh’u yazdı, Elon Musk’ta tesla arabaların mucidi…

Neyse 3. Büyük firmamda işe başladım. Firma SAP gibi sistemlere 2 ila 3 milyon dolar para harcamaktansa kendi yazılım ekibimizi kurup kendi ERP / CRM sistemimizi yazarız diye düşündü ve 5 kişi ile başlayan yazılım departmanı 30 ve üzerine doğru çıkmaya başladı.

İlk yıllarında hızla gelişen ve sahaya yayılan yazılım 3 yılın sonunda çatırdamaya başladı, yazılım teknolojileri eskiyor, kıdemli personellerin kaprisleri artıyor, maaş beklentileri artıyor, çözülemeyen sorunların günah keçisi yöneticiler ilan ediliyor, daha iyi maaşlı iş bulanlar işi bırakıyor, standarlara göre kod yazılmıyor, dokümantasyon yapılmıyor, güvenlik açıkları sebebi ile başka sistemler entegrasyonları kabul etmiyor vb… yığınla sorun ortaya çıkıyor.

 

Bunları izlerken; ilk çalıştığım firma bu işi nasıl başarmıştı diye düşündüm.


Aslında yazılımcıları tanıyordum her gün sohbet ediyorduk ve çözüm aslında zaten orada duruyormuş.  

 

  • İlk firmanın yazılım ekibini kurarken arkasında bir üniversite desteği vardı.
  • Yazılımın beyin takımı olan 2 kişi için bir yazılım firması kurulmuştu ve bu yazılımcılar bu şirketin kurucu ortaklarıydılar.
  • Maaşları çok yüksekti
  • Uçak biletleri, evleri, arabaları, yakıtları, telefonları, tatilleri her şeyleri şirkettendi.
  • Bu sayede kodlar düzenli yazılmıştı.
  • Alt elemanlar işten ayrılmış, isyan etmiş, burnu kalkmış; yazılım bunlardan hiçbir şekilde etkilenmiyordu.
  • Kodlar çalınamıyordu veya github üzerinde kızgın bir eski çalışan tarafından beleşe yayınlanamıyordu.

 

Yıllar sonra o masada hep hareketlerini örnek aldığım o CEO’nun ne demek istediğini o kadar iyi anlamıştım.

Beni birey yerine koyup o masada bana söz hakkı verdiği için sonsuz kere teşekkür ediyorum kendisine…